Aydın ve Muğla‘nın eşsiz doğal güzelliklerinden biri olan Bafa Gölü, bu kez de olağanüstü bir misafire ev sahipliği yapıyor. Meksika Körfezi’nden yola çıkarak tam 7 bin kilometrelik zorlu bir okyanus aşırı yolculuğu tamamlayan yılan balığı türleri, Türkiye’nin kıyılarına ulaşarak Bafa Gölü’ne yerleşti. Yaklaşık 3 yıl süren bu akıl almaz göçün ardından gelen yılan balıkları, hem sofraları şenlendirmeye hem de bilim dünyasının dikkatini çekmeye başladı.
Doğanın Mucizesi Yılan Balığı: Bilim Dünyası İçin Yeni Bir İlham Kaynağı
Bafa Gölü’ne ulaşan yılan balığı, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda üstün dayanıklılığıyla da öne çıkıyor. Kilosu 700 TL’den alıcısını bulan bu özel balık, vücut direncini artırması ve şifa kaynağı olmasıyla biliniyor. Ancak yılan balıklarının önemi bununla sınırlı değil. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Teknokent’te faaliyet gösteren Karya Farma HBX, bu doğa harikasını yeni nesil akıllı biyolojik savunma sistemleri geliştirmek için Ar-Ge çalışmalarında kullanıyor.
Hücresel Dayanıklılık ve Endemik Bitkilerin Sırları Bir Arada
Karya Farma HBX Ar-Ge ekibinden Kimyager Aslı Aktaş, yılan balıklarının doğadaki en güçlü biyolojik savunma modellerinden birini temsil ettiğini vurguluyor. Aktaş, “Meksika Körfezi’nden başlayarak yaklaşık 7 bin kilometrelik bir yolculukla Ege’ye ve Bafa Gölü havzasına ulaşan yılan balığı, doğadaki en güçlü biyolojik savunma modellerinden birini temsil etmektedir. ADÜ Teknokent bünyesinde uzun yıllar süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkan 18 spesifik patent çalışmamızda, bu tür doğal dayanıklılık mekanizmaları önemli bir yer tutmaktadır. Yılan balığının hücresel dayanıklılığı ile Ege’nin endemik bitkilerinin moleküler özelliklerinin bir araya gelmesi, yeni nesil akıllı biyolojik savunma sistemleri açısından bilimsel olarak son derece heyecan verici” şeklinde konuştu.
Destansı Göçün Ardındaki Gizem: Üreme Döngüsü ve Hayatta Kalma Sanatı
Yılan balıklarının bu uzun ve meşakkatli yolculuğunun temel nedeni üreme isteği. Karya Farma HBX Ar-Ge Kurucusu Hakan Başlık, bu ilginç yaşam döngüsünü şöyle açıklıyor: “Yılan balıkları acı veya tatlı sularda yaşayabilir. Bafa Gölü’nde yoğun olarak bulunur. Ancak üremek için 7 bin km. yol kat ederek Sargasso Denizi’ne gidip burada yumurtladıktan sonra ergin yılan balıkları ölür. Yavruları Akdeniz sularına girerek, Büyük Menderes Nehri vasıtasıyla Bafa Gölü’ne gelir.” Başlık, yılan balıklarının bu olağanüstü dayanıklılığının, hücresel savunma mekanizmalarının ve çevresel adaptasyon gücünün onları bilimsel araştırmalar için değerli kıldığını belirtiyor. Bu adaptasyon yeteneği, sıcaklık değişimleri, tuzluluk oranları, patojenler ve yoğun çevresel stres faktörlerine rağmen hayatta kalabilmelerini sağlıyor.
Besin Değeri Yüksek, Bilimsel Potansiyeli Zengin
Yapılan besin analizleri, yılan balığının hem yüksek besin değerine sahip olduğunu hem de önemli bir biyolojik potansiyel barındırdığını ortaya koyuyor. Başlık, “Yılan balığı, A, D ve B12 vitaminleri, omega-3 yağ asitleri, yüksek kaliteli protein ile fosfor, potasyum, demir ve çinko gibi mineraller açısından zengin içeriğe sahip. Bu nedenle bağışıklık sistemi, hücresel enerji üretimi, inflamasyon dengesi ve doku yenilenmesi süreçlerinde önemli rol oynadığı bilimsel yayınlarda yer alıyor” dedi. Bu özellikler, yılan balığını kanser araştırmaları, enfeksiyon hastalıkları, otoimmün ve nörodejeneratif hastalıklar gibi alanlarda koruyucu ve destekleyici potansiyele sahip bir inceleme alanı haline getiriyor. habergezgini.com.tr olarak, bu eşsiz canlıların keşfedilmeyi bekleyen sırlarını ve bilimsel çalışmalarını yakından takip etmeye devam edeceğiz.